27 Mayıs 2010 Perşembe

HOROZUN KUYRUGU

Çok eskiden horozların kuyrugu en güzel kuyrukmuş.Şimdiki gibi güdük degilmiş.O gösterişli kuyrugu bir açtımı tüm hayvanlar işi gücü bırakır onu seyrederlelrmiş.

Bir gün tavus kuşu horoza demiş ki:

Ne olursun horoz kardeş kuyrunu bana ödünç ver.

-kuyrumu ne yapacaksın demiş horoz.

- bir dügüne çagrıldım şöyle bir hava atayım demiş.

- ödünç kuyrukla ilk sende duydum dügüne gidildini.
tavus kuşu:

- kuyrunu sabaha karşı getirim demiş.Tavuk razı olmuş.

kuyrunu çıkarıp tavusa vermiş.Tavus kuşu sevine sevine gitmiş dügüne. horozu bir tasa almış ya gecıkırse ya kuyrumu geri getirmese ya tavuklar beni kuyruksuz görürse diye üzülmüşte üzülmüş.

gözüne uyku girmemiş gece boyunca uyumamış.Tavusun gelmedinı anlayınca:

üüürü üüü diye bagırmış. hata kısa bir süre uyurken tavusun çalındını görmüş.Tavus horozun kuyrunu vermmiş ve hindistana yerleşmiş.horoz kendisine yeni bir kuyruk bulmuş ama hiç mi hiç güzel degilmiş.

KAR AYAKABISI

Bir zamanlar bir kuş vardı bu kuşun 6 yavrusu vardı.Bir gün kurt yavruları yemek için plan yaptı ve kuşun yanına gitti.Kuş kurtu gördü ve:
merhaba kurt kardeş ne yapıyorsun burda dedi.Kurt :

merhaba ben kışın ayaklarım buz olmasın diye kar ayakabısı yapacaktım tüm ormanı dolaştım ama burdaki gibi hiç güzel ağaç bulamadım şimdi şu ağacı kesecem dedi.Kuş :
Kurt nütfen kesme orada yavrularım var dedi.Kurt:
ozaman bana bir yavrunu ver dedi. Kuş bir yvrusunu feda etti.

Yarın Kurt yine geldi:
Yok yok ben bu ağacı kesecegim dedi.Kuş :
Nütfen kesme dedi.Kurt:
O zaman bir yavrunu daha vereceksin dedi Kuş bir yavrusunu daha verdi.Karga:
Kuş birdaha yavrularını verme ağacı kesecem diyor ama ne baltası var ne küreği var dedi.kuş

kurt geldinde yavrusunu vermedi konuşurken bunu karganın söyledini de azınan kaçırdı kurt gidip kargayı yakaladı karga:
beni öldürürken taşa çarp tüglerim her yere yayılsın ki dilere destan ol. dedi kurt hemen kuşu uzaktan taşa dogru atı karga uçtu ve gülerek:
kurt iyi yakalıyorsun ama iyi düşüne miyorsun dedi.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

şişman fare

çifçinin birisi eşegine bezelye yüklemiş. Pazara götürüyormuş eşegi bir sinek ısırmış. ısırınca eşek bezelyeleri dökmüş.adam fareye bezelyeleri toplarsa ona bir bezeye vereceni söylemiş. Fare toplamış adam ona bir bezelye vermiş Fare bir tane daha kaçırmış. yolda bir tane daha bulmuş.

Eve gitinde:
eger siz şimdi hemen tohum olup büyümeseniz sizi keserim sonra yerim demiş.Bezelyeler çok korkmuş hemen büyümüşler .Fare her gün bu bezelyelerden çok yemiş çok şişmanlamış bunu büyük bir kedi görmüş ve yemiş fare de şişmanlının cezasını çekmiş.


13 Mayıs 2010 Perşembe

HEİDİ

Bir zamanlar bir kız yaşarmış.Bu kız teyzesi Deti ile yaşarmış.Kızın ismi Heidi ymiş.Kızı teyzesi sinirli öfkeli olan dedesi alp 'e götürmüş.Heidi kendine çatı katında küçük bir yatak yeri olan yere yapmış çünkü yıldızları görmek için.
Çok mutluymuş dedesi ile yaşarken.Bir gün peter diye bir çocuk gelmiş dedesi ona koyunları vermiş heidi:
bende Peterle gidecegim dedi.Alp dayı:
tamam demiş.Heidi peterle daglara gitmiş.
Bir gün teyzesi:
Heidiyi almaya geldim dedi.Alp dayı:
hayır olmaz der. Deti :
Alacagım Heidi çok iyi bir yerde yaşıcak.Burdaki gibi zorluk çekmeden okucak dedi.Alp dayı kabul eti:
ama heidi nerede yaşıcak?dedi alp dayı .deti:
bir kız var orada o kızla yaşıcak hem o nedenle iyi bir iş yapacak.dedi heidiyi aldı.Heidi alp dayıyı çok özledi.Artık çok zayıflamıştı ve sonunda hastalandı.Doktor önun yaylasına gitmesi gerektini söyledi.Heidi dedesinin yanına geldinde ona iyi bir sarıldı. Heidi arkadaşının gelmesini istedi.Arkadaşı yaylaya gelince iyleşti.
yazar:johanna spyri
yayın :atp yayıncılık

7 Mayıs 2010 Cuma

ALADİNİN SİHİRLİ LAMBASI

bir zamanlar bir adam varmış.Bu adam bir gün ölmüş .Bu adamın çocuğu çok tembelmiş.Babası ölünce sokakta oynamaya başlamış.Bir gün bir adam ona: amcası oldunu söylemiş.Ve annesi ile hazırlık yapmışlar çünkü o akşam amcası onlara gelecekmiş.Amcası o akşam sohbet etmiş biraz sonra ona iş bulup yeni giysiler alacağını söylemiş.Kadın(çocugun annesi):
teşekür ederim demiş.Adam yarın çocuğa iş bulmuş giysiler almış ve:
sana bir iş verecegim demiş.Çocuk:
tabi buyurun demiş.
Adam :
hadi gel gördüğün magrada bir çok canavar var ama sen onları atlat git ordaki lambayı ve yüzügü bana getir der.çocuk yüzüğü ve lambayı bulur.
ama amca rolune gire sihirbaz çocuğu terk eder.Çocuk bu lamba ve yüzüğün sihirli olduğunu anlar.Adamın terk etini anlayınca lamba ve yüzügü alır.
bir prensesle evlenir bir şato yapmak için lambaya:
sen bir şato yap der.Yarın şato hazır olur Kral şatoyu görünce şaşırır.Bir gün büyücü lamba satar ama eski lamballar karşılıgı satar .prenseste eşinin lambasını verir.Büyücühemen lambayı alınca sarayı kaldırıp başka bir yere götürür.prens bunu ögrenince hemen sarayın oldugu yere gider. eşinin oldugu pencereden eşine seslenir.Eşi ile bir plan yaparlar ve sarayı eski yerine götürürler.



YAYIN:BEYAZ BALİNA YAYINLARI
İNGİLİZCE ASLINDAN ÇEVİREN:NEŞE ÜNALAN

2 Mayıs 2010 Pazar

NAR TANESİ İLE ŞEHZADE

Bir zamanlar bir kral varmış.Bu kralın hiç çocukları olmuyormuş.
yanına bir gün bir si gelmiş kralın.Krala çocukları olsun diye bir şeker
vermiş.
kral ile kraliçe bunu yemiş.Aylar ayları kovalamış.Sonun da bir çocukları olmuş .Adını Hasan koymuşlar. Aylar ayları yılar ben kervanda çalışırım kovalamış.Bir tane
daha çocukları olmuş adını Mahmut koymuşlar.Aylar ayları yılar yılları kovalamış.
bir çocukları daha olmuş.Adını Osman koymuşlar.Hasan çok akılı bir çocuk olmuş.Mahmut'la Osman çok avanak ve salak olmuşlar.Bir gün büyücü Çocunu istemeye gelmiş.Hasan yerine salak Mahmut'u vermişler.
Yolda adam :
-Acıktın mı? diye sormuş .Çocuk:
-tabi ki de acıktım demiş . Adam bu da benim çocuğum değil demiş. ve krala teslim etmiş.Kral
ona Hasan vermiş yolda sormuş.:
acıktın mı ? demiş çocuk siz acıktıysanız ben de acıktım demiş.adam çocuğu doyurmuş.Sonra
eline bir kitap vermiş:otuz gün de bitireceksin.demiş.
çocuk:
ben ömrüm de böyle harf görmedim Nasıl bitireceğim?demiş.
adam:
-bitirmezsen sağ kolunu keseceğim demiş.Yirmi dokuzuncu gün 1 kelimesini bile okuyamamış:
-yirmi dokuz ündür bir kelimesini ögrenemeğdimi bir günd mi ögrenecegim?dedi.
ve bahçeyi dolaşmaya başladı.
Ağaçta saçlarından baglı bir kız gördü.Kızı ağaçtan indirdi ve kıza derdini anlatı kız.:ben sana yardımcı olurum dedi . ve kitabı ögreti .kız:
-sihirbaza dedi .Kelimeleri ögrenemedini söyle dedi.
ertesi gün sihirbaz:
-sihir kitabını öğrendin mi?demiş şehzade(Hasan):
-Tek bir bile okuyamadım demiş.
sihirbaz şehzade Hasan 'ın kolunu kesmiş.Şehzade Hasan kolunu alarak kızın yanına gitmiş.
Kız ona üç yaprak vermiş.Kolunun olduğu yöne yaprağı koymuş.Kolu yerine yapıştı.kızla birlikte kaçmışlar.Kızla şehzade bir yol ayrımına gelmiş.Kız:
beni falan ülkeden falan şehirden alırsın demiş.
Şahzade deveyi satması için Bir adama verir:
bu deveyi sat yalnız ipini satma demiş.
Adam deveyi haşhaşçıya satar.Ama ipini almayı unutur.Haşhaşçı deve için su koyar.Deve suyun içine ayaklarını ve elerini girdirmiş.Geriye sadece ipi kalır.Onu da sihirbaz alır.Sihirbaz şehzadeye ipi gösterir .
Şehzade hemen ipe girer o an da şehzade bir hayvan olur.Şehzade ipten kurtulur.bir nar olur.
Sihirbaz narın sarayda olduğunu duyunca kralın yanına gider.Kraldan narı ister.:
efendim bana bahçenizdeki narı istiyorum verir misiniz?
kral bu mevsim de nar olmaz demiş.sihirbaz:
olmasa kelemi vurun der .bahçeden nar çıkar. Biri bir deliğin içine girer tam alırken kalbine bir bıçak delikten saplanır ve ölür delikten şehzade çıkar.Kral kızını şehzadenin kurtardını duyunca ikisini evlendirir


1 Mayıs 2010 Cumartesi

KELOĞLAN VE HARAMİLER


Bir zamanlar bir kel oğlan varmış.Bu kel oğlan para
kazanmak için bir yolculuğa çıkmış. Yolculuğunda bir kasabaya
uğramış.Kasabada bir adam kralın kervanına yolculuğa çıkmak için bir kişi istiyormuş.
kel oğlan :
ben çalışırım.Şimdi sen bana anlat kaç kese altın alacağım.
adam:
100 kese altın alacaksın dedi.
Kel oğlan kervanla yola çıktı.Yolda önlerini atlılar kesti.Bunlar
haramilerdi.Kel oğlan hemen bir kutuya girdi.Haramiler tüm maları da alıp bir mağaranın içine girmek için reisleri:
açıl susam açıl dedi sonrada :kapan susam kapan dedi.Kel oğlan haramiler uykuya dalınca kutudan çıktı.Sonra etrafa bakındı . Mağaranın iki katlı olduğunu gördü.Üst kata çıtı hepsi kırk oda vardı.Kel oğlan birinci oda da altınlar gördü baya alıp gitti.Kel oğlan eve döndüğünde anasına zengin olduklarını söyleyip olanları anlatı:
Ana şimdi biz gidiyorduk.Karşımıza haramiler çıktı.Ben hemen bir kutunun içine girdim. Haramiler maları bir mğraya koydular haramiler uyunca ben saklandığım yerden çıktım.yukarı kata ğitim oradaki altınları aldım dedi kel oğlan.Anası :
bu yaptığın doğru değil dedi.Kel oğlan :
doğru söylüyorsun ana dedi.Sonra mağaraya geri koydu altınları.

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ

Bir zamanlar bir kız varmış.Bu kıza kırmızı başlıklı kız derlermiş.
bu kız bürgün büyük annesine yemek götürecekken annesi:
kızım sakın yolda tanımadığın kişilerle konuşma demiş.Kırmızı başlıklı kız yolda giderken bir kurtla karşılaşmış.Kurt ona:
-nereye gidiyorsun kırmızı başlıklı kız demiş.Kırmızı başlıklı kız:
-Büyük annemin yanına gidiyorum demiş.Sonra kurt bunu duyunca hemen büyük annenin yanına gitmiş kız büyük annenin yanına gitmiş.Büyük anneye :senin neden gözlerin büyük demiş.
-seni daha iyi görebilmek için demiş.Kız :peki ağzın neden bu kadar büyük demiş.ve o an da kırmızı başlıklı kızı yutmuş avcı bunu görmüş hemen kurt un karnından kızı ve büyük anneyi çıkarmış. kurt un karnına taş koymuş.

CİMRİ AĞA

Bir zamanla keloğlan adlı bir genç varmış.Bu genç annesi ele güne muhtaç
olmasın diye iş arar dururmuş.Bir evin kapısını çalmış.İş olmadığını duyunca gitmiş.Köylülerin konuşmasını duymuş.
-ağa iş için birisini arıyor.Ne yapsak acaba ?demiş.Keloğlan duyunca
hemen ağanın yanına gitmiş iş aradığını söylemiş.Ağa ona iş vermiş.Demiş ki:
- eğer ben sinirlenirsem sana 4 kese altın vereceğim.sen sinirlenirsen sen bana 4 kese altın vereceksin dedi.Kel oğlan bunu
kabul etti.
Cimri ağa ile kel oğlan tarlada çalışırken cimri ağa:hadi kel oğlan bana git evden börek getir demiş.Kel oğlan gidip evden börek almış.Yolda tüm börekleri yemiş.Cimri ağa bunu görünce çok sinirlenir.Kel oğlan:ağa hani4altınım bak sinirlendin demiş.Kel oğlana altınları vermiş.Kel oğlan annesine parayı vermiş ve çok güzel bir hayat yaşamışlar.

ALTIN ÇAKMAK


Bir zamanlar bir oğlan varmış.Bu oğlan yolda giderken bir teyzeyle karşılaşmış.Teyze ona oğlum sana bir servet kazandırmak isterim
demiş. Oğlan teyzeye ben de sana bir servet kazandırmak isterim .
demiş.Teyze şimdi şu ağacın altında bir oyuk var o oyuğun içine gir.Sonra
3oda çıkacak .1.odaya gir orada madeni para var.demiş .Oğlan ağaca yaklaşmış teyzenin dediği gibi bir oyuk varmış birinci odaya girmiş madeni paraları almış. Sonra ikinci kapıya girmiş. Gümüş paralar çıkmış .Onları da almış. 3.odaya girmiş.Oradan da altın çıkmış. Altınların
yanın da 2altın çakmak çıkmış.Onları alıp teyzenin yanına gitmiş .size inanmamıştım.Ama şimdi inandım .Bu altınlardan siz de alın demiş.teyze kabul etmemiş bana sadece altın çakmağı ver demiş.
oğlan tüm paraları yemiş .sarayda çalışmaya başlamış.duydugna göre prenses kör saçsız ve çirkinmiş. ama güzel bir şato yapmış.Bir gün şato dan ağlama sesleri gelmiş.baktıda kör degil masmavi gözleri olan altın saçı olan bir prenses görmüş sonra altın çakmağı kapının önüne koymuş.Prenses çakmagı almış içinden bir kedi çıkmış.Kedi sizi babanıza görmesi için bir plan kurduk demiş.oğlan çakmağı krala vermiş kral kediyi çakmaktan çıktını görmüş kedi prensesin nasıl birsi oldunu anlatmış.Kral prensese kavuşmuş kızına bunca kötülügü yapan kraliçeyi cezalandırmış.

MERHABA

Ben İlköğretim 4.sınıfta okuyan bir öğrenciyim.Bu sitede sizlere okumuş olduğum hikaye kitaplarımın özetlerini yazmaya çalışacağım. Her bir çok değerli olan bu hikayelerimi sizlerinde okumasını istiyorum.

Sizlerde burada benimle okuduğunuz kitapları paylaşırsanız sevinirim.Kitap okumak hayatta en anlamlı öğrenmedir.
Bu siteyi bana açmamda yardımcı olan babam ve anneme çok teşekkür ederim.

Okulum Mersin ili Tarsus İlçesinde bulunuyor.Okulumuz adı Turgut İçgören İlköğretim okuludur.Öğretmenimin adı Ayhan Tablacı.Tüm Arkadaşlarımı ve sizleri bu alanda paylaşmaya bekliyorum...