31 Mart 2013 Pazar

Toprak

Toprak Çok Değerli
Toprak Nasıl Oluşur ?
Toprak yerkabuğunu oluşturan kayalıkların çok uzun süreler içinde parçalanmalar sonucu oluşur . Bu parçalanma fiziksel ve kimyasal olaylardan gerçekleşebilir . Fiziksel parçalanma sıcaklık değişiklikleri , su ,rüzgar ,buzul gibi etkenlerin etkisiyle oluşur .kimyasal parçalanmaya gelince, bu olay kayaçlardaki minerallerle tepkimeye girmesi sonucunda yeni bileşiklerin oluşulmasıyla başlar . Böylece kayaçların kimyasal yapısı değişir . Kimyasal yapıdaki değişikler de kayaçların parçalanmasına neden olur.
Toprağın oluşmasında çeşitli etkenler rol oynar .ana metaryal ,iklim , topoğrafik yapı , biyolojik koşullar ve zaman . Toprak oluşumunda bu etkenlerin birkaçı ya da hepsi etkili olabilir . Bunlardan ana metaryali ele alalım . Ana metaryal toprağın üzerinde oluştuğu kayaçtır . Bir toprağın yapı ve renk gibi özelliklerini üzerinde oluştuğu kayacın özelliklerini belirler . Örneğin bol miktarda kil içeren kayaçların üzerinde oluşan topraklarda kip bakımından zengin olur . Ayrıca içerdikleri maddelerin özellikleri nedeniyle bazı kayaçlar kolay bazıları da zor parçalanır . Bu da toprak oluşum süresinin farklılık göstermesine neden olur.

17 Şubat 2013 Pazar

ÖNERDİĞİM KİTAPLAR

Sokak Kedisi Bob - James Bowen / Tam 22 dile çevrilmilen gerçek bir kedi hikayesi.
Sevgi Bagı - Gwen Cooper / Cesur ve karalı bir kedi olam Homeros un acıklı hikayesi.
25. Madde - Michael Palmer / Beyaz sarayda yaşanan tuhaf olaylar.
Kutsal Meclis - Ted Dekker - Gerilimi sevenlere .

En yakın zamanda özetleri sitemizde olacaktır.

5 Şubat 2013 Salı

KAŞIKÇI GÜZELİ

Eskiden bugün oldugu gibi demir kaşıklar yokmuş.İnsanlar çorbalarını tahta kaşıkla içerler pilava tahta kaşık daldırırlarmış.Bu nedenle kaşıkçılık oldukça gözde bir meslekmiş.Kentlerin en iyi yerlerinde kaşıkçı dükanları varmış.

bu çarşıların birinde bir kaşıçı ustası varmış ki onun yaptıgı kaşıkların eşi benzeri bulunamazmış.Ustanın yaşı genç becerisi çokmuş.Dal boyluymuş gözü kaşı yerindeymiş.Gençkadınlar onun yaptıgı kaşıkları almak için sıraya girerlermiş almasalar bile kaşıkçıyı görür ugurlarmış.Kaşıkçının adı unutulmuş herkez ona kaşıkçı güzeli demeye beşlamış.
Kaşıkçı güzeli usta olmasına ustaymış ama çok utangaçmış.Dükana gaelen kadınların yüzüne bakmayı utanır yüzü kızarırmış
bir gündükana üzeri çarşaflı yüzü peçeli bir kız gelmiş.Yanında yüzü gülmez bir süt ninesi de gelmiş.Kız bir deste kaşık almış. meger kız kaşıkçı güzeline vurulmuş.Asıl amacı kaşıkçıyı görmekmiş.kaşık almak da mahanesiymiş.Onun için yanıp tutşmuşama kıza tek bir söz söylememiş.Bir gün kentin paçasıyanına yardımcısını da alarak kaşıkçı güzelinin yanına gitti:
dedikleri kadar varmışsın sen kaşık yapıyor sevdanı işliyorsun.

25 Ocak 2013 Cuma

önerdiğim kitaplar

ucurtma avcisi - khaled hosseini
sesiz oda - lori schiller
paradokya sirlar gecidi - cem gulbent
paradokya adalet yildizi kayip pusula- cem gulbent
sefiller- victor hugo

20 Kasım 2012 Salı

TÜYLÜ MAMUT / BİLİM ÇOCUK

Tüylü mamutlar nesli tükenmiş ancak halen ölüleri sapa saglamdır. Bilim adamları bu hayvanların ölmemiş bir hücresini bulup hücredki çekirdegi alıp bir akrabaları sayılan dişi bir fille yavru olması için rahmine koyacaklar ve tüylü mamut günümüz çagında da yaşama geri dönecek.

12 Eylül 2012 Çarşamba

Hayvan Mezarlıgı

Louis karısı ve iki çocuğu ile Chicago’dan Ludlow’da ormanın hemen yanında bulunan bir eve taşındı. Eve yerleştiler ve daha sonra yan komşuları ile tanıştılar. Komşuları çok yaşlı bir çiftti. Jud ve Norma Crandall. Kısa süre sonra Jud ile Louis ahbab oldular. Her akşam birlikte bira içip Ludlow hakkında konuşuyorlardı. Louis ve ailesi bir hafta sonu evlerinin bahçesinde oturuyorlardı, Jud aileyi görüp yanlarına gitti ve onlara yakında bulunan hayvan mezarlığını görmek isteyip istemediklerini sordu. Louis Eileen’nin çok istemesi üzerine teklifi kabul etti. Jud ve bütün aile yola koyuldular. Yarım saat sonra hayvan mezarlığına vardılar. Jud Louis ve ailesine, aşağıda bulunan kasabadaki çocukların hayvanları öldüğü zaman hayvanlarını buraya gömdüklerini söyledi. Hayvan mezarlığı çocuklar tarafından güzelce düzenlenmişti. Etraftaki gereksiz ot ve çalılıklar çocuklar tarafından koparılmıştı. Jud Eileen’i buraya tek başına gelmeye kalkışırsa ormanın içinde kaybolacağı konusunda uyardı. Hayvan mezarlığını gördükten sonra bütün aile ve Jud eve döndü. Evin kedisi Church kapının önünde Eileen’i bekliyordu aslında Church evin değil Eileen’in kedisiydi. Eileen kedisini o kadar çok seviyordu ki bazı akşamlar kedisi ile birlikte yatıyordu. Evi yerleştirme işi yaklaşık bir hafta sürdü ve daha sonra Louis asıl mesleği olan doktorluğa başladı. Yakında bulunan bir üniversitede rahatsızlanan öğrencileri tedavi ediyordu.
Birgün kafası yarılmış Pascow adında bir öğrenci revire getirildi, fakat Louis daha öğrenciyi muayene edemeden öğrenci öldü. Daha ilk gününde böyle bir durumla karşılaşması Louis’i çok etkilemişti. Louis her akşam Jud’un yanına gidiyor, birkaç bira içip gündelik hayat hakkında konuşuyorlardı. Jud seksen yaşında o bölgenin en yaşlı insanıydı. Louis işe başladıktan birkaç ay sonra Rachel iki çocuğu ile Chicago’ya babasının yanına ziyarete gitti. Louis kayınbirader’i ile arası iyi olmadığı için ziyarete gitmedi. Ertesi sabah Jud Louis’i telefonla aradı ve church’un anayolun kenarında kımıldamadan durduğunu ve ölmüş olabileceğini söyledi. Louis kedinin yanına gitti ve kedinin bir kamyon çarpması sonucu öldüğünü anladı fakat kedinin öldüğünü Eileen’a söyleyemezdi. Eileen her akşam evi arayıp babası ile konuşuyor ve kedisinin nasıl olduğunu soruyordu. Jud bunları öğrenince Louis’e vakit kaybetmeden kediyi bir poşete koymasını, yanına bir kazma kürek alıp kendisini takip etmesini söyledi. Jud hayvan mezarlığı yoluna girdi ve hiç konuşmadan yoluna devan etti. Hayvan mezarlığını geçip farklı bir yola girdiler. Jud hala hiçbirşey konuşmuyordu ta ki ağaçlardan oluşan tepe gibi bir yere gelinceye kadar. Tepe ağaç dallarından oluşuyordu ve burayı aşmak çok zor görünüyordu. Jud Louis’e aşağı hiç bakmadan dümdüz yürümesini söyledi ve önden kendisi hareket etti. Tepede sihirli bir şeyler vardı. Jud zorlanmadan tepeye çıkabiliyordu. Daha sonra Louis de hareketlendi ve sanki birşeyler kendisini yukarıya doğru çekiyordu. Tepeyi kolayca aştılar ve aşağı indiler. Aşağı indiklerinde Jud Louis’e kedi için bir çukur kazmasını istedi. Louis hiçbirşey sormadan çukuru kazdı ve kediyi gömdü ve eve doğru yürümeye başladılar.
Eve vardıklarında Jud kediyi gömdükleri yerin eskiden Kızılderelilerin toprakları olan büyülü bir yer olduğunu söyledi. Jud oraya gömülen hayvanların tekrar cankandığını fakat bazı özelliklerini kaybettiklerini söyledi. Jud da köpeği öldüğü zaman onu büyülü yere gömmüş ve köpek tekrar canlanmıştı, fakat toprak kokuyordu ve uyuz gibi davranıyordu. Eski hareketliliği kalmamıştı. Bazı arkadaşlarının hayvanları canlandıktan sonra çok değişmiş ve etrafa zarar vermişti. Büyülü hayvan mezarlığının sırrını kimse çözememişti. Louis, eğer kedi sabah döndüğünde etrafa zarar verirse onu tekrar öldürecekti, fakat eskisi gibi olusa öldürmeyecekti. En azından kedinin gerçek bir kopyası evde duracaktı. Eileen bunu farketse bile bu durum onu kedinin öldüğünü öğrenmesinden daha az etkileyecekti. Kedi eve eski hali ile dönmüştü. Jud’un söylediği gibi toprak kokuyor ve uyuz davranıyordu. Rachell ve çocuklar eve döndüklerinde Eileen kedideki değişimi farketti, fakat kedinin yaşlandığını düşünerek kimseye birşey sormadı. Artık kediyle yatmıyordu çünkü kedi sürekli toprak kokuyordu. Kısa süre sonra ailede bütün işler bir raya oturdu. Eileen her sabah okula gidiyor ve öğleden sonra geliyordu. Louis her sabah işe gidip akşam geliyordu ve üç yaşında olan Gage her gün biraz daha büyüyordu. Son günlerde babası ile sürekli kovalamaca oynuyorlardı. Bir hafta sonu bütün aile evlerinin bahçesinde piknik yapıyordu. Gage bir ara ailenin yanından uzaklaştı. Louis Gage’in uzaklaştığını farkedince arkasından durması için bağırdı ve arkasından koşmaya başladı. Gage anayola doğru ilerliyordu, babasının sesini duyunca kovalamaca oynadıklarını sanıp daha da hızlanmaya başladı. Louis oğlunun yola çıkmasını engelleyemedi ve Gage yola çıktığı anda bir tanker ona çarptı. Gage yirmi metre ileriye uçtu, narin başı vücudundan koptu.
Louis ve ailesi bir hafta bu olayın şokundan kurtulamadı. Eileen kardeşinin fotoğrafını almış ve elinden hiç bırakmıyordu. Bir hafta sonra Gage’in cenaze töreni vardı. Cenaze töreni bittiğinde Louis’in kafası çok karışıktı. Gage’in yokluğuna kendisini alıştıramıyordu. Aklında sürekli hayvan mezarlığı fikri dolaşıyordu. Kediyi gömmüştü ve kedi tekrar canlanmıştı. Uyuz hareketleri ve toprak kokması dışında kötü bir tarafı yoktu. Ayrıca büyülü bir şey onu hayvan mezarlığına doğru çekiyordu. Uzun süre düşündükten sonra karısını ve kızını olayın şokunu üzerlerinden atmaları bahanesi ile Chicago’ya gönderdi ve oğlunu hayvan mezarlığına götürmeye karar verdi. Çok zor şartlar altında oğlunu mezarlıktan kaçırıp hayvan mezarlığına götürdü. Oğlunun ölümünden dokuz gün geçmişti. Eve döndüğünde vücudunun hiçbir yeri tutmuyordu. Sabah uyandığında Gage eğer etrafa zarar verirse ailesinin haberi olmadan onu öldürecekti. Yattı ve hemen uyudu. O gece Eileen ve Rachell Chicago’da bulunuyordu. Eileen rüyasında babası ile ilgili kötü bir rüya gördü ve annesinden babasının yanına gitmesini istedi. Rachell da Louis’in kendilerini evden uzaklaştırması konusunda süpheleri vardı ve hemen evi aramaya karar verdi. Evi aradı fakat kimse cevap vermiyordu, belirli peryotlarla tekrar aradı fakat cevap veren yoktu. O gece yola koyuldu ve sabaha doğru evin önüne vardı. Arabadan indiğinde Jud’un evinin kapısının açık olduğunu farketti ve başına birşey gelmiş olabileceğini düşünüp içeri girdi. Giriş katını dolaştı fakat kimse yoktu. İkinci kata çıktı ve mutfağın kapısının açık olduğunu farketti. Mutfağa gittiğinde Jud Crandall’ın ölü vücudunu gördü. Cesedin yanında Gage duruyordu. Gage annesini görünce elleri arkada annesine doğru koşmaya başladı ve yanına geldiğinde elindeki neşter ile boğazını kesti. Jud’u da Gage öldürmüştü. Neşteri ise kendi evlerine gidip babasının çantasından almıştı. Louis sabah kalktığında Jud’un kapısının önündeki arabayı gördü ve içinde bir kuşku oluştu. Aşağı kata inip dört şırınga içine morfin doldurdu ve bu arada çantasında neşterinin bulunmadığını farketti. Jud’un evine doğru hareketlendi. Şırıngalardan bir tanesi ile Church’u öldürdü ve yoluna devam etti. Jud’un evine girdi ikinci katın mutfağına geldiğinde adeta şok olmuştu. Jud ve karısı yerde ölü olarak yatıyordu. Bir süre karısına baktı ve sonra mutfaktan çıktı. On metre ilerisinde Gage elleri arkasında babasına doğru yaklaşıyordu. Louis Gage’in elini yakaladı ve şırıngaların ikisini oğluna sapladı. Şırıngalardakimorfin miktarı çok fazlaydı ve Gage hemen öldü. Bu arada Louis cesedin hayvan mezarlığına ne kadar geç gömülürse o kadar çok zararlı olduğunu farketti. Karısını dışarıya çıkarıp evi yaktı. Vakit kaybetmden karısını hayvan mezarlığına götürdü ve gömdü. Sabah olduğunda eski karısı geri dönmüştü.

8 Temmuz 2012 Pazar

ŞEHRAZAD 'IN 101 OYUNU (cilt 1)

Editör : Ali NESİN
Yardımcı Editör : Suat KOYUNCU , Sibel YALMAN
Çizimler : Ebru ÖZTAYLAN
Kapak Düzeni: Kadir ABBAS
Nesin Matematik Köyü

Merhaba ben burda kitabı yazıcam amacım kitabı bulamayan kitap , matematik ve tuhaf oyunları seven arkadaşlarımız için şimdi ilk başta Ali NESİN 'in yazdıgı Büyüklere Önsözü okuyun :

Büyüklere Önsöz
Çocugu olanlar bilir , çocuk dogdugu andan itibaren nasıl bir dünyaya geldigini anlamak ister. Kimden korkulur , kim güven duygusu verir , çeşitli üz ifadelerinin anlamı nedir, istedigini nasıl elde edebilir , kızmak , küsmek,, sevinmek ne demektir ve bu duygular nasıl ifade edilir vs . Bu dünyada var olabilmek için çocuk ögrenmek zorundadır ve ögrenir. Hayvanlar da biraz öyledir. Geviş getiren hayvanlarda pek görmediysem de ,  aslan ve kaplan yavruları avlanmayı, civcivler uçmayı ögrenirler.
                                ..................................................................................
Oynamak ise tüm memelilerin ortak özelikleridir. İnsanoğluna çok benzeyen maymundan başlayarak , insanoğluna ne yakın kedi ve köpeklerden geçerek , insana çok uzak olan balinalara ve yunuslara kadar tüm memeliler genç yaşlarında oynaşırlar , civeleşirler , birbirleriyle dalaşırlar , şımarırlar.
                                 ..................................................................................

Oynamak ve öğrenmek çocukların yaptıkları en iyi iki işdir . Bir meslektaşım anlatı. Kızına çarpmayı öğretecekmiş. 2 kere 2 gibi en basit örneklerden başlamış. Bir dakika ya geçmiş a geçmemiş, küçük kız , hani 4 kere 13,52 eder, öyle mi ? diye sormuş . Tahmin etmişsinizdir aklı erdiginden beri çocuk evde iskambil oyunları oynamaktadır !
    ( arkadaşlar bu önsezün sadece bir kısmıydı işallah alır ve sizde bu kıtabı okursunuz. Bu kitap hem degerli bir kitap hem de bazılarımızın sevdigi bazılarıızın sevmedigi matematigi hem onlara eglenceli bir şekilde sevdirecek hemde matematigi oyun şeklnde size eglenceyle ögretecek)
Not: bu kitapta asla test ve sıkıcı hiç bişi yoktur okumaya devam edin şimdide kulanma kılavuzunu okuyun :

                                                      Kullanma Kulavuzu
                                

Öncelikle elinizdeki kitab , bir test kitabı deildir bu yüzden soru, cevap aramayın.                                                               Bu işareti gördünüzde cümleler asıl soruyu gösteriyor yani kral düşünüyor bu işareti gördügünüz zaman bilgisayarı bırakı ve kalem kagıt alıp krlaın yerine kendinizi koyup soruyu çözmeye çalışmanızı öneriz.                                   ikinci gün anlatılan masalda baykuş sadece şıfalı mantarların üzerine konuyor bizim sorularımızın çözümlerinin de başına konup '' buradan itibaren çözüm var '' diyor...                        Tüh şimdi bitti mi yani ? Ama ben daha yeni ısınmıştım diye hayıflanan arkadaşlarımızı sevindirecek   elmalarımız da var. Bu elmalar soruya doymayanlara , o gün bitmesini istemeynlere elmaların cevaplarını bu kitapta istemek yok ama !
Bu arada kitabımızı herkezin tutabilecegi yerde tutunuz aç veya tok tüketebilirsiniz. Afiyet Olsun !

( arkadaşlar devamını tabiki paylaşacagım ama her gün 1 tane oyun çünkü daha 50 günümüz 102 oyunumuz var hepsi bi günde olmaz ki )
( devamı 2 saat sonra yazacagım okudunuz için teşekürler bu kitap harika diceksiniz eminim )