20 Ağustos 2010 Cuma

DENİZLER ALTINDA YİRMİ BİN FERSAH

Bin sekiz yüz atmış yılında insanlar denizlerde garip bir balık görür ama bu balık canavarını hiç birsi yakalayamaz .Ülkenin en hızlı gemisini bile geçer geminin kaptanı ve birkaç arkadaş gidip canavarı bulur ve onun bir makine olduğunu anlarlar ve içine girmek için kapı ararlar içerden altı adam girdi ve bizi aldı...

İşte bu makine bir deniz altıydı kaptan makinenin sahibiyle dost oldu hep kaçma planı yapsalar da beceremediler.Bir gün denize girdiler.Ama bir köpek balığıyla karşılaştılar.Bir kayanın arkasına girdiler ama köpek balıgı orada çok durmadı ve gitti onlar deniz altına girdi.

ben artık denizler alından kaçtım

18 Ağustos 2010 Çarşamba

KİBRİTÇİ KIZ

Bir zamanlar bir küçük kız varmış bu kız hep kibrit satarmış.Bir gün çok üşümüş çok üşümüş alıp bir kibrit yakmış bir anda güzel düşler görmüş.Ama biranda kibrit sönmüş kız bir tane daha derken kibrit bitmiş çok üşümüş saatlerce orada kalmış

üşümüş üşümüş hiç kimse ona yardım etmemiş kız orada donmaya başlamış her bir kar tanesinde
kalbi donmaya başlamış, derken kar dinmiş ve bir güneş doğmuş kız biraz üşümesi geçmiş

yarın yeni bir kar daha derken tam şidetli bir yel küçük kızın bedenini almış götürmüş.

acı son küçük kız ölmüş

KİMSESİZ ÇOCUK


Ben 8 yaşından beri beni annem gibi sevip yağmur yağdında beni eteğinin altına alan kışın ayaklarımı tek tek ısıtan bir annem var sandım.Ama meğersem annem gibi davranan benim süt annemmiş ama bu olayı şöyle anladım.

her gün annem ineğinden süt sagar yağ yapar ve bana gözleme yapardı.Ben annemin gözlemesini çok sever seve seve yerdim.Gerçi annemin tüm yiyeceklerini yerim ama bu yiyecek ayrıydı çünkü ben gözlemeyi çok severdim.

Babam uzak ülkelerde işte çelışır bize para gönderirdi bir gün gece kapı çaldı.
içeri bir adam girdi bu adam şöyle dedi:

merhaba ben bay Berberinin arkadaşıyım onunla ilgili bir mektup getirdim size.Mektubu adam anneme verdi aneminin yüzü çok üzgün bir ifade aldı masaya yavaşça oturdu ve:

Bu olay nasıl oldu bayım.Oradaki adamada şöyle bir durdu ve anlatmaya başladı:

bir gün hep beraber işe gittik berberin yere alçı yapıyordu yukarıdaki tuğlalar bir anda yere düştü Allah'tan berberin biraz yana kaydı ama tugllardan kurtulamadı...

Adam bir anda ağladı berberin ana:

ayağına düştü ve sakat oldu Allah'ım bize yardım et.Adam devam eti:

sizden para istiyor yani...yani ineğinizi satacakmışsınız dedi.Ben kalkım dedi ve adam gitti ardından ben ve berberin ana uykuya daldı yarın sabah kapı hiddetle çaldı gelen bat berberindi berberin kapıda beni görünce bana sertçe bir tokat atı kendimden geçmiştim ama
karşılık vermedim adam berberin anaya bana yumurta yap hadi ne bakıyorsun öyle hadi çabuk.


dedi Barberin ana yumurtaları kızartı benim gözlememe bira yağ koydu ama adam onları da koy dedi benim iştahım gitti akşam olmuştu babamla annem konuşmaya başlamadan önce babam uyuyor musun ?dedi ben hemen gözümü kaparım barbarin baba söze başladı 8 yıl önce bulduğum bu çocuk hala burada ha onu yarın götüreceğim dedi.Ben o anda benim annem olmayan barberin ana ve benim babam olmadığını öğendim yarın oldu dam beni kahvedeki birine satı çok üzüldüm adam beni diyardan diyara götürüyor maymunu ve köpekleriyle bir drama yapar sonra para alırdı bende dramada oynardım.


bir gün bir polis geldi yanımıza sertçe ustama:

hey burdan oyun oynamak için izniniz var mı?Ustam:

yok dedi polise ben:
efendim izin verin oyunumuzu oynayalım dedi polis: olur dedi alayla ve bana sert bir tokat attı. ben yere yıkıldım polis bir daha tokat atacaktı ki ustam polisin elini tutu polis:

sen yaşlı adam iki ay hapis ve para cezası yürü biz yalnız kalmıştık yine de dramalara devam ettik.Bir gün yine oyun oynadık ama hiç kimse biz bakmadı ama ben devam ettik bir ara bir ses:

harika diye biz bir gemiye gittik oyunu orada oynadık.Biz bir kaç gün orada kaldık ve gittik ustam hapisten çıktı .ve bir ilan verdi bir hafta sonra beni gerçek ailem aldı çok mutlu oldum çünkü bir ailem vardı ama aylar sonra onların benim ailem olmadığını öğrendim ve oradan kaçtım.

ben eskide bir drama yaptığım gemiye gittim arthur 'la annesi bana:

hoş geldin dedi.ve bana şöyle dedi:

benim de senin gibi bir çocuğum vardı .Ama mavili beyazlı kundağıyla kayboldu buna çok şaşırmıştım çünkü benimde bulduklarında tarif edilen bir kundakla sarılırdım bunu onlara anlatım anlamıştık ben onların çocuğuydum artık hep onlarla yaşadım .


ALİS HARİKALAR DİYARINDA

Ablamla birlikte bankın üstünde oturuyorduk.Ablam kitap okuyordu ben bir tavşan gördüm hemen peşine düştüm bir delige girdi ardından bende girdim.
biranda kaydım ve bir taşın arkasına saklandım tafşan merdivenlerden yavaş yavaş yürüyordu bende onu takip etim.Ama nereye gitini anlamadım bir anda kaybolu.

ben saatlerce onu bekledim gelmeyince çok acıktım masanın üstünde bir kek vardı.Hemen onu yedim birden boyum uzadı çok şaşırdım.Ve aglamaya başladım masanın üstünde bir şişe vardı.Susamıştım hemen onu içtim bir anda boyum küçüldü bu sefer çok üzüldüm.Bir kapı vardı kapıyı açtım dışarıya çıktım.

dişarıda çok güzel agaçlar vardı.Ben oradan ayrıldım.Bir kagıt kraliçesi ve orduzu gördüm şöyle dedim :

aman kendilerini üstün ilan etmişler ama kagıtanlar dedi herkes bunu duydu ordular onun peşine takıldı kagıtlar ona birer birer vurdu biran canı çok yandı .ablasının sesi geldi.Alis hemen uyandı ve ablasına düşünü anlatı.

KÜÇÜK ERKEKLER

Ben nat öksüz bir çocuğum.plumfield yani erik bahçesi okulunda kalmak için erik bahçesi okulunun sahibi bay bher ve bayan bherin yanına gitim ve onlara şöyle dedim:

Merhaba efendim ben nat öksüz ve yetim bir çocuğum gidecek hiçbir yerim yok sadece burası var ne olur efendim diyer çocuklar gibi bende burada kalım ne olur dedi nat bay bher:

seni okula aldım ama bir şartım var yaramazlık yok hadi git eşyalarını yerleştir.

ben hemen eşyalarımı yerleştirdim herkes benimle konuşuyordu memnundum ve mutluydum.
kısa sürede herkese kendimi hayran bıraktım derslerde çok iyiydim ve çokta çalışkandım.


dan adlı birsi gelmişti çok iyi birsi degildi ama bayan bher onu iyi bir çocuk yapmayı başardı.Artık dan her gün odun kesiyor ve mutlu oluyordu.hem de iş yapıyordu.
bayan bher küçük kııza bir hediye alacaktı bunu herkez merak ediyordu sonunda heycanla dolu bir gün geldi oyuncak çocuklar için mutfak ve eşyası küçük kız mufakta yemek yapacacaktı.

biz tüm çocuklarla şunu düşündük eger bir program yaparsa herkes gelecekti hepbirlikte şiir ezverledi herkesi topladık ve şarkımızı ve şiiriizi okuduk

12 Ağustos 2010 Perşembe

ÖRÜMCEK TÜNELİ

Bir zamanlar Billuray adlı bir sultan varmış.Bu biluray sultanın babası kralmış adı da adilmiş adı gibi kendide adilmiş.Ama olacak iş mi biluray sultan bir gün annesi ipek sultana demiş bakalım ne demiş:

anne ben saray dışında halkımı gezmek isterim iznin olursa dedi annesi:

Kızım şimdi olmaz dedi annesi.Biluray sultan akşam olunca saraydan kaçmış bir ailenin yanıda kalmş ama vezir harp kızın nereye gitini bilirmiş vezir ertesi gün hemen büyücü çalının yanına gitip:

büyücü ben biluray sultanı seviyorum onu aldatmak için bana aşk sıvısı ver demiş büyücü vermiş vezir hemen çarşya gitmiş .semeteyla sultanı börek yerken görmüş yaşlı vezir hemen sıvıyı sultana vemiş ve:

merhaba hanfendi harika sıvımı siz de için dedi biluray alıp içti yarın oldu biluray saraya döndü annesi onun yanına geldinde bayılmıştı.Vezir harp hemen ziyarete geldi.Biluray veziri kovdu vezir buna çok sinirlendi semetey bilurayı görmek iin saraya uzanan bir tünel buldu ve tünele girdi.

derken uzaktan bir ses geldi smeteye şöyle dedi:

senin deden bir kraldır birgün babanı ve amacan çarır ve 2 gün aç susus çocuklarını bekletir sonra amcan babana kardeşim kral olsun der.Baban:

"oğlum sen sarayda kalacaksın ama ben ve akil beraber saraydan ayrılacağız.Aferin sana adil sana söylediğim kanaat en güzel zenginliktir sözünü unutmamışsın artık ben kral degilim.Artık kral sensin yani kral adil dedi Dedenle baban küçük bir külübeye yerleştiler sonra baban annenle evlendi bir çocukları oldu.Oda sensin semetey dedi. Bede hemen eve gidip dedeme dogru olup olmadığını sordum dedem "dogru" dediyarın oldu ben hemen büyücünün yanına gitim ve ondan bir şişe aldım şişenin içinde felçlileri iyileştiren iksir vardı.ben hemen onu büyücünün annesine içirdim kadının ayagı ıpradı ve ben ona seni dişarrda bekliyorum dedim.Kadın birkaç saat sonra çıktı ve benim yanıma geldi ben ona şöyle dedim:

krala yardım edelim vezirin yaptığı kötülükleri büyücü çalınının ne kötülükler yaptığını hep bir agızdan krala anlatalım bilirsin sen çalının annesisin Dedi.Hemen saraya gitik ve olanları anlatık.Herkese ve vezir harpın kötülüg ortaya çıktı vezir harp kralın yanına gldi habersizce kral ona sürahideki zehirli suyu içirdi vezir harp öldü.çalı hapse girdi.semeteyla da biluray evlendi