31 Ocak 2011 Pazartesi

GÖSTERİŞ BUDALASI TİLKİ

Bir varmış bir yokmuş.Bir zamanlar bir tilki sürüsü varmış.Bu sürü bir dereye gitmiş.
ama dere şelaleden de şidetli akarmış .Hiçbiride cesaret edememiş.
ama aralarından biri:

hayır ben dereye girip su içerim.demiş ve denize atlamış.

hayır yardım edin demeden ölmüş gitmiş.

hey tilki kardeşler çabuk gidelim buradan demişler ve gitmişler.


kıssadan bisse:

kendini begenme yoksa sonuçları kötü olur.

YALANCI ÇOBAN

Bir zamanlar bir çoban varmış.Bu çoban yaptıgı işten sıkılmaya başlamış.Bu çoban ne yapsada mutlu olsa?

Çoban mutlulugu yalanda bulmuş hemen telaşla köylülere gidip:

hey ahali yetişin kurt kuzularımı yer durur öldürü verecek onları yetiş amca teyze koşun!

Tüm köylüler koyunların oldugu yere gidip :

aaa bu oglan bize yalan söylemiş haydi geri dönek bari.

Tüm köylüler geri dönmüş.Bu çoban yarında :

hey amcalar köylüler yetişin kurt koyunlarımı yer.Köylüler telaşla hemen gitmişler.Ne görsünler
yine çoban yalan söylemiş.Köylüler:

ay yeter ben bidaha bu çobana inanmam.

biz de hee.
Köylüler evlerine gitmiş.Yarın gerçektennde kurt koyunlara saldırmış.Çoban köylülere gitmiş ama hiçkimse gelmemiş.Koyunlar ölmüş.

kıssadan bisse:

yalanı bir söyler iki söyler ama üçüncüye hiçkimse sana inanmaz

YAYIN: ZAMBAK
YAZAR:EZOP

FIRSATÇI TİLKİ

Bir zamanlar bir aslan varmış.Bu arslan bir dereye gitmiş.Tesadüfe bak Ayıda dere kenarına gelmiş.Ayı ile aslan birbirlerini hiç mi hiç sevmezlarmiş.
"Ahh ! şu iki güçlü hayvanın önünden biri geçmez iyişallah.Eyer geçerse öldü demek."
Aaa oda ne bir geyik.Ayı ve aslan hiç durmadılar aslanla ayı o kadar hızla koştularki geyik bir adım atamadan parçalandı.Ayı:

Hey aslan çekil bu benim yiyecegim.Çekilmesen eyer ben seni ezer geçerim.

aslan:

Ayı sacmalama o benim yiyecegim asıl sen çekil.Bak seni ben ezer geçerim ona göre.

Ayı ile aslan birbirlerine giriştile ikiside birbirlerinden güçlü.Sonunda ikiside çok yorulmuş kan reva içinde yere yatılar . Bu durumu gözlemliyer tilki hemen bir hız geyigi alıp kaçtı.

kısadan bisse:
paylaşmayı bilmeli ve paylaşmalıyız.

30 Ocak 2011 Pazar

OBUR PRENS

bir varmış bir yokmuş.Evel zaman içinde kalbur zaman içinde bir prens varmış.Ama bu prens o kadar zenginmiş ki bir oda degil neredeyse yirmi oda dolusu altını vardı.Ama bu altınları prens hep israf edermiş.Prensin ülkesinde hiç orman yokmuş ama koru varmış.Bu koruda periler varmış ama çokiyi perilermiş.Tüm insanlara dogru yolu gösterirler hemde onlara yardım ederlerdi.Bir gün prens bu korudaki ağaçları yıkıp yerine çok güzel bir saray yaptıracagını söylemiş.Prensinadamları ve kendisi koruya gitmiş.

Bunu gören periler hemen prensi uyarmışlar:

prens bizim ağıçlarımızı bırak yoksa sana çok kötü bir büyü yaparız dedi.
prens agaçları kesti.Bu durumda periler hemen açlık büyücüsüne gidip olayı anlatılar.Büyücü zaten hiç büyü yapmamıştı.Onun için çok mutlu oldu hemen pirense açlık büyüsü yaptı.

Prens artık hep yemek yer ama doymazdı yaptıklarına çok üzüldü .Bir kemik bir et kaldı.Bir gün prens öldü ve cezası bu oldu artık insanlar daha çok ağaç ektile .

11 Ocak 2011 Salı

BİLLUR KÖŞK VE ELMAS GEMİ


Bir zamanlar bir kral varmış.Bu kralın bütün çocukları yaşamamış ve ölmüş.en son çocugna da ölmemesi için yerin altına bir saray yaptırmış...

küçük kızın yanına iki üç hizmetçi koymuş.Küçük kız büyümüş on beş yaşına gelmiş.Kız bir gün yer altındaki camı kırmış.dışarının çok güzel görmüş babasından izin almış dışarı çıkmış.babasına denize bir köşk yaptırmış.Bunun üzerine herkez köşke hayran kalmış.Bir gün bir prens kalmış prense aşık olmuş.

prens gitmiş sultan da peşinden gitmiş ona oyun oynamış ve ülkesine geri dönmüş.Prens de prensesin ülkesine gelmiş ve onu istemiş .

onunla evlenmiş .çok mutlu yaşamışlar