27 Mart 2011 Pazar

HAZRETİ MUHAMMED




Amine hanım hamileydi.O gece sancısı artıyordu.Komşusunu çağırdı ve doguracanı söyledi komşusu ona yardım etti.Dogum gercekleşmiş ve nur topu gibi bir çocuk dogmuştu.Dedesi rüyasında torunun isminin MUHAMET konulması gerektigi söylenmiş. Abdulmuttalip kızı Amine 'nin yanına gider ve rüyasını anlatır. Amine:




Baba vallahi aynı rüyayı ben de gördüm.Hayırlı bir evlat olur işallah amin dedi.




O gün bebegin ismi "MUHAMMET" oldu.O gün İran da kisra korkunç bir salantıyla yatagından kalktı.Ne olup bittini anmayan kisra 'nın muhafızı geldi ve :




Efendim sarayın on beş burcu yerle bir oldu.dedi.




Bir başka olay da ateşe tapanların ateşi söndü.Putlara tapanların putları yerle bir oldu. Halime nin çocugu açtı onu doyurmak için süt lazımdı ama onun sütü gelmiyordu.Çünkü kaç gündür yiyecek vitaminli şey yiyemiyordu.Halime eşine:




Hadi bir devenin sütüne bak berki sütü vardır dedi.Eşi devenin son kalan çok az sütü sobaya koydu süt ısınıyordu.Komşusu geldi ve :




hadi herkez hazır yola çıkılıyor dedi.Hemen adam deveyi hazırladı .Isınan sütü içen halime çocuga biraz süt verdi ve karnını doyurdu.Kervandan geriye kalan halime ve eşi mekke ye geç vardılar her kapıyı çalıyor sanki herkez anlaşmış gibi :




ben çocugumu daha önce gelenlere verdim kusura bakmayın demişlerdi.Mekke nin boş sokaklarında dolaşan halime Abdulmutalibi görünce hemen tanıdı.Abdulmutalip halimeye: Ey kızım sen burada napıyorsun? dedi.




Halime bebegi olan biri arıyorum bebek bakmak için. Abdulmuttalib:




" kızım benim bir torunum oldu eyer istersen onu sana emanet edeyim" dedi.




Abdulmutalib halimeyi aldı ve eve girdirdi halime evin içinin koklayınca burnuna cennet kokusu geldi sanki bu mis gibi bir bebek kokusuydu halime Amineyle konuştu.Amine bebegi almasına razıydı ama halime kararsızdı çünkü tüm arkadaşları red etmiş bunu nedeni de fakir olmalarıymış. Halime kocasına danışmadan bir şey söyliyemiyeceni söylemiş.Bebegin üstünündeki ince çarşafı çekmiş ve adeta büyülenmiş.




Çocuk o kadar güzel o kadar nur yüzlüymüş ki Halime ne diyeceni şaşırmış bebegi kocassına götürmüş kocası da kobul edince içini büyük bir mutluluk getirmiş. çocuk eve bereket vermiş. Muhamet annesinin yanında iki yıl kalmış ve annesi ölmüş altı yaşından sekiz yaşına kadar dedesinde kalmış dedesi de ölmüş onan sonra amcası ebu talip de kalmıştır. Amcasına yük olmamak için ona hep yardım etmiş. bir gün amcasi ile kervenla yola çıkmış.Bir rahibin evinin yakınındaymışlar rahip gördügü şeye inanamamış çünkü kerven bir bulut gölgelik yapıyormuş kervenı yemege davet etmiş . çocugun peygamber oldunu anlamış bunu ebutalib 'e söylemiş.Amcasına dikatili olmalarını başına çocugun birşey gelmesin diye uyarmış. yıllar geçmiş Hazreti Muhammed ile ebubekir arkadaş olmuşlar hz. muhamed herkeze islamı ögretmeye çalışmış.Ama onlara müşrikler engel olmaya çalışmışlar.Bir gün hazreti Muhamed ebubekirin yanına gelmiş ve mekke den ayrılacaklarını söylemiş hira magrasında dinlenmek için magaraya girmişler müşrikler ayak izlerini takib etmiş ve hira mağarasına gelmişler ama gördükleri onlara engel olmuş çünkü magaraya bir örümcek ag örmüş. Hazreti Muhammed müşriklerle savaş yapmak için hazırlanmış bu savaşı ülke den uzak bir yerde yapacaklarmış.Hz. Muhammed elli iyi okçuyu toplamış yerlerini göstermiş hem de bir şey demek için yanlarına gelmiş.Hz Muhammed:




okçular sizi uyarıyorum eğer düşmanı yendik diye ganimed toplamaya gitmeyin beni yaralasalar bile gelmeyin sakin benden izinsiz yerinizden çıkmayın.Eğer çıkarsanız size tuzak kurabilirler dedi Elemin(Hz Muhammed).Askerler okçular yerlerine geçtiler.Savaş başladı Halid Bin Velid okçulara o kadar savaşsada okçuları yenemediler.Halid Bin Velid geri çekildi.Peygember efendimizin sözünü unutan okçular sevinçle ganimed toplamaya gittiler.




O sırada bir yere gizlenen Halid Bin Velid ve ordusu okçularla savaştılar açıkta kalan okçuları Halid Bin Velid öldürdü ve savaşı yendiler. peygamber efendimiz yine bir savaş yaptı ve üç bin düşman askeri bin asker yendi.Hz Muhamed iki yıl sonra öldü.Ebubekirde Hz Muhamed 'in ölümünden sonra devlet işleriyle ugraştı. Peygember efendimizin ölümünden iki yıl sonra ebubekir de öldü.Peygember efendimizle aynı yaşta yani altmış üç yaşında ölen hz ebubekir aynı zamanda aynı gün öldü.

1 yorum:

  1. ben bu hikayeyi okurken hem mutlu hemde üzülmüştüm.Tüm gerçekligiyle bir hayat öyküsü

    YanıtlaSil